Dünyamız şimdiye kadar dört buzul çağı yaşadı. Her Buz Devri dönemi iki ila üç milyon yıl sürdü. Son buzul çağı MÖ 18.000'de sona erdi. ve yaklaşık 250.000 yıl sürdü. Anadolu ülkeleri son Buzul Çağını yaşamadı. Yaklaşık 250.000 yaşında olduğu tahmin edilen Dördüncü Buzul Çağı, Anadolu topraklarını etkilemedi.
Bitkiler ve mikroorganizmalar Buz Devri'nde yaşayamazlar ve doğal gelişimleri durma noktasına gelir. İlkbaharda bir bitki filizlenir, çiçek açar, tohumları toprağa düşer. Toprağa dökülen tohumlar bir sonraki baharda tekrar çimlenir, çiçeklenir ve tohumları tekrar toprağa düşer. Her bahar mevsiminde bu hayat tekerrür eder. Bitki tohumlarının genetik yapısı, çevre koşullarına bağlı olarak mükemmele doğru evrilmeye devam eder. Genetik yapıya sahip her canlı için bu durum aynıdır. Kişisel gelişim programı, her canlının genetik yapısına gömülüdür.
İbrahim Adnan Saracoğlu burada anlatıyor: Anadolu ülkeleri yaklaşık 250.000 yıl süren dördüncü buzul çağını yaşamadıkları için bitkiler ve mikroorganizmalar doğal yaşamlarına devam etmişler ve gelişimlerini tamamlama yolunda yaşam aktivitelerini sürdürmüşlerdir. Bunu şu şekilde de koyabiliriz. Anadolu ülkelerinde yetişen bitkiler 250.000 kez çiçek açtı ve tohumlarını toprağa attı. Bu, bu döngünün kendini 250.000 kez tekrarladığı anlamına gelir. 250.000 yıllık farkla Anadolu ülkeleri buzlar altında diğer ülkelerin ülkelerinin önündedir. 250.000 yıllık bu evrimsel farklılık, Anadolu florasını eşsiz ve ayrıcalıklı kılmıştır. 250.000 yıllık bu süre zarfında Anadolu ülkelerinin bitki florası gelişmiş, gelişimini ve uyumunu en mükemmel şekilde tamamlamış, dünyanın birçok bölgesinin bitki florası Buzul Çağı nedeniyle gelişmesinde geri kalmıştır.